Kemik Erimesi
Kemik Erimesi önemli bir halk sağlığı sorunudur. Kemik erimesi ya da osteoporoz kemik yapısının bozulması olarak ifade edilebilir. Kemik yapının bozulması kemiğin kırılganlığını arttırır. Buda küçük travmalarda bile kemikte kırıklara neden olabilir.
Kemik Erimesi Aslında omurga kemiklerindeki kemik erimesi 20 li yaşlarda başlar. Fakat bu erime ihmal edilecek kadar küçüktür. Asıl erime menapoz ile başlar. Kemik erimesinin özellikle omurga kemiklerinde başlamasının nedeni bu kemik yapının kemik yapı döngüsünün hızlı olmasından kaynaklanır. 40 yaştan sonra yılda %0,5 oranında bir kayıp söz konusu olacaktır. Menapozla birlikte bu kayıp artar omurgada her yıl %5 kayıp olurken toplan kemik kütlede her yıl %1–1,5 kayıp söz konusu olacaktır. Bu kayıp 10–15 yıl bu hızda devam eder. Daha sonraki yıllarda hız azalsa da devam eder.
Menapozdaki 20 yıllık sürede omurlardaki iç trabeküler kemik kaybı %50’lere varabilmektedir. Beyazlara göre siyahlarda kemik kaybı daha azdır.
Menapozdaki kemik erimesinin nedeni östrojen hormonundaki azalmadır. Bu nedenle şişman kadınlarda kemik erimesi daha yavaş olacaktır.
Kemik erimesine bağlı kırıkların %50’si omurgada oluşmaktadır.
Kalça ikinci riskli bölgedir ve 90 yaşına kadar tüm beyaz kadınların %20‘si kalça kırığına maruz kalırlar. Bumların yaklaşık %15 kadarı 1–3 ay. İçinde ölümle sonuçlanmaktadır.
Östrojen tedavisi kemik erimesi ve kırık riskini azaltan önemli bir tedavidir. Östrojen tedavisine kalsiyum eklendiğinde omurga kırıklarında %80’e yakın azalma gösterilmiştir.
Östrojen hem tek başına hem de kalsitonin ve D vitaminlerini aktive ederek kemik kitlesini sağlamlaştırmaktadır.
Kalsitonin ismindeki hormon tedavileri, d vitaminleri tedavide kullanılmaktadır.
Osteoporozu olan hastalarda aşağıdaki tetkiklerinde yapılması doğru bir yaklaşımdır.
Serum paratiroid hormonu, kalsiyum, fosfor ve alkalen fosfataz.
Tiroid fonksiyon testleri
Böbrek bozukluğunun araştırılması
Tam kan sayımı ve protein elektroforezi
Kortizol kan seviyeleri
Kemik Erimesi den korunmak için mümkün olduğu kadar spor yapmak, dengeli beslenmek, süt ürünlerini düzenli tüketmek, sigara içmemek, aşırı alkol almamak gerekmektedir.
Kemik Yoğunluğu Ölçümü
Kemik yoğunluğu ölçümü son yıllardaki yeni gelişmeler sayesinde oldukça kolaylaşmıştır. Basit bir akciğer filmi çekimi gibidir. Çekilen filimler kemik yoğunluğunun standartlardan ne kadar saptığını gösterir.
Kemik yoğunluğundaki 1 standart sapmalık değişim kırık riskinde %50 ye varan bir artışı ifade eder. Kalça kemiği ölçümü önemlidir. Buradaki bir sapma 3 kat kırık riski artışı anlamına gelir. Hormon tedavisine başlamadan önce doktor ve hasta kemik yoğunluğu hakkında bilgi edinmek istediğinde kemik yoğunluğu ölçümü fayda sağlar.
Bazı özel durumlarda yani risk faktörlerinin bulunduğu durumlarda kemik yoğunluğu mutlaka ölçülmelidir.
Kemik yoğunluğu ölçümü östrojen tedavisi alacak hastaların takibinde özel yararlar sağlayabilir. Kemik yoğunluğu ölçümü sigara içen kişilerde de hem tedavi etkinliği hem de gidişatı izlemek için önerilir.
OSTEOPOROZ
Osteoporoz kemik erimesi olarak bilinen hastalığın tıbbi adıdır. Bu hastalık en çok menopoz döneminde ve kadınlarda gözlenmektedir.
Kemikler sanılanın aksine durağan organlar değildir. Kemik yapım ve yıkımı yaşamımız boyunca devam ermektedir. Osteoblast adındaki hücreler kemik yapımından sorumludur. Osteoklast hücreleri ise yıkımdan sorumludur. Bu dengenin devamı önemlidir. Paratiroit hormonlar kan kalsiyumunu dengede tutmak için kemiklerde yıkıma neden olmaktadırlar. Aynı zamanda d vitaminini aktive ederler ve barsaktan kalsiuum alımını artırırlar. Bu gerekli fizyolojik bir mekanizmadır. Östrojen hormonu ise tersine kemikte yapımı tetikler. Kalsiyum ve d vitamini üzerinden kemik yapının yapımını sağlar. Östrojen hormonu erkeklerde de kemik yapımına önemli katkı sağlamaktadır.
Kadında menopozda östrojen seviyelerinde düşme paratiroit hormona kemiğin daha hassasiyet kazanmasına neden olur. Bu da paratiroit hormonun daha fazla kemik yıkmasına neden olur.
Osteoporoz oluştuğunda kemik kitlesinde kayıp söz konusudur. Kemik kitlesinin kaybı ise kemik kırılganlığında artış anlamına gelmektedir.
Hareketsiz yaşam tarzı ve doğurganlıktaki artış yüzyılımızdaki osteoporoz artışının ana nedenleri arasında sayılmaktadır.
Kemik yapımının total olarak 30’lu yaşlarda durduğu ve osteoporozun başladığı görülmektedir. Ergenlik çağındaki kızlara kalsiyum desteği verilmesini önermekteyiz. Bu yaşlarda kazandırılacak spor alışkanlıkları da kemik kitlesinin doğru oluşması ve sağlamlığı açısından değer taşır. Bu yaştaki kızların düzenli ve dengeli beslenmesi de önemli başka bir parametredir. Çünkü kemikte sadece kalsiyum yoktur. Kemiğin aynı zamanda proteine de ihtiyacı vardır.
Bu yaşlarda kızlara mutlaka spor alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Omurgadaki trabeküler ya da peteksi kemik omurganın iç kemik yapısını oluşturur. Bu kemikteki kayıp çok erken yaşlarda 20 yaşlarında başlar. Menopozda ise omurlarda ki peteksi kemikteki kayıp yaklaşık her yıl %5 civarında olacaktır. İlk 20 yılda menopoz dönemindeki toplam peteksi kemik kaybı omurgada %50 ye varmaktadır. Bu kayıp çok ciddi bir kayıp anlamına gelmektedir. Dış kemikteki yanı kortikal kemikteki kayıp ise %30 seviyelerindedir. Peteksi kemik omurga içinde bulunur. Aynı zamanda önemli bir kırk bölgesi olan uyluk kemiğinin baş ve boyun kısmında da bu kemik vardır. Bu nedenle bu kemiğin olduğu omurga ve uyluk kemiğinde en sık kırık gözlenmektedir.
menopozdan önce iyi bir kemik kitlesine sahipseniz kırık riskiniz düşecektir. Menapozdan sonra bu kayıp ne kadar az ise kırık riski de o kadar düşük olacaktır.
OSTEOPOROZ NEDENLERi
Osteoporoz oluşmadan önlenmesi gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ergenlik çağından itibaren düzenli ve dengeli beslenme ileri yaşta kemik erimesini önleyebilir. Düzenli spor alışkanlığı osteoporozu önlemede en etkili yollardan biridir. Düzenli spor kemik kütlesini arttırır ve sağlamlaştırır.
Kemik erimesi ya da osteoporoz için kimler risk altındadır? Bu noktayı bilmek hekim ve hasta için önemli avantajlar sağlar.
- Riski yüksek kişileri şöyle sınıflamak mümkündür.
- Yakınlarında kendiliğinden kırık olan kimseler
- Daha önce kendisinde bir sebeple kendiliğinden kırık oluşan kişiler
- Sigara içenler
- Zayıf bünyeli ve minyon tipli kimseler
- Ailede kemik erimesi yani osteoporozu olan kimseler
- Hayat boyu yeterli kalsiyum almamış kimseler
- Kemik kaybı oluşturabilen ilaç kullananlar
- Yeterince hareket yapmayan durağan ve masa başında uzun zaman oturan kişiler
- Aşırı alkol alan kişiler