Aşırı tüylenme (hirşutizm)
Aşırı tüylenme yada tıp dilinde hirsutizm olarak bilinen aşırı miktarda tüylenme durumudur.
Hirşutizm
Hirsutizm aşırı derece tüylenme ya da kıllanmayı ifade eden bir tıbbi terimdir. Androjenler olarak bilinen erkeklik hormonlarının vücutta artışı sonucu oluşan klinik bir durumdur. Aşırı tüylenmesi olan kadınlarda genelde adet düzensizliği vardır. Adet düzensizliğinin asıl sebebi ise çoğunlukla anovulasyon olarak bilinen yumurtlamada gecikme ya da yumurtlamanın hiç olmamasıdır.
Virilizm adı verilen tablo ise hirsutizmin bir ileri aşamasıdır. Virilizmde ses kalınlaşması, ciltte yağlanma, akne, saç dökülmesi, klitoriste büyüme, erkeksi kas gelişimi söz konusudur. Vitrilizm nadir görülür. Genelde nedeni hormon salgılayan tümörlerdir.
Hirsutizmde vellüs adı verilen ince ve renksiz tüylerde kalın terminal kıl denen erkeksi tüylere dönüşüm söz konusudur.
Aşağıdaki başlıklara tıklayarak bu konu hakkında daha fazla bilgi edininiz.
Aşırı Tüylenme Nedenleri
Hirşutizm adı verilen aşırı tüylenme aşağıdaki nedenlerle ilgilidir.
Genetik ya da ırksal nedenlerle vücuttaki toplam kıl sayısı.
Örneğin Asyalı kadınlarda hirsutizm görülmesi çok nadir bir durumdur.
Kılların kalınlığı kıları görünür hale getirir ve rahatsızlığa neden olur.
Büyüme fazındaki kıl sayısının fazlalığı
vellüs kıllarının terminal kıla dönüşüm oranı
Genel olarak bu durumlar görünür kıl oranını ve kozmetik rahatsızlığı oluşturur. Fakat asıl neden hormonsal sorundur. Tüylenme olan kadınlarda androjen seviyeleri artmıştır. Bu kadınlarda adet düzensizliği genelde rastlanan bir durumdur. Bu kadınlar adet görseler bile çoğunlukla ovulasyon yani yumurtlama olmamaktadır.
Androjen fazlalığının bulguları şunlar olabilir.
- Ciltte akne, sivilce
- Ciltte yağlanma
- Artmış libido
- Klitoriste büyüme
- Erkek tipi saç dökülmesi
- Ses kalınlaşması
- Erkek tipi kas kütle artısı
- Erkek tipi vücut şekli
Bu durumlar aşağı doğru androjen seviyesinin artışı ile koroledir. Klitoriste büyüme ve erkek tipi saç değişimine kadar olan maddeler aşırı androjen artışını gösterir. Bu genelde androjen salgılayan tümörlerde gözlenen bir durumdur. Bu duruma tıpta virilizm adı verilmektedir.
Aşırı tüylenme için gerekli testler
Hirşutizm (aşırı tüylenme) İçin Yapılması Gereken Testler; Hirsutizmin nedenini araştırmak için yapılması gereken temel testler aşağıdaki gibidir. Fakat daha ileri testlerbu testlerdeğerlendirildikten sonra gerekirse ikinci aşamada yapılır. Fakat doktor böbrek üstü bezi, hipofiz gibi diğer bez hastalıklarından şüphelenirse bu tabloyu değiştirebilir.
- testesteron ölçümü
- 17 B hidroksiprogesteron ölçümü
- tiroid hormonları t3, t4
- prolaktin
- TSH
Aşırı Tüylenme Tedavisi
Aşırı tüylenme ya da hirşutizm tedavisindeki temel kural yüksek androjen seviyelerini tedavi etmektir. Tedavi kişinin çocuk arzusuna göre şekillenmektedir. Şayet çocuk istemi var ise yumurtlamayı sağlayıcı tedaviler planlanır. Çocuk istemi yok ise tedavide yumurtalıkları baskılamak esastır.
Yumurtalıkları baskılamak için en çok doğum kontrol hapları verilir. Oral kontraseptif olatrakta bilinen doğun kontrol hapları bilindik şekilde kullanılır. Bu tedavinin etkin olabilmesi için 3 ay düzenli kullanmak gerekir. 6 ay bir yıl kullanılıp bırakılabilir. Bıraktıktan sonra bile androjen seviyeleri 6 ay–2 yıl kadar baskı altında kalacaktır.
Tedavinin etkisinin gözlendiği 3–6 ay sonra iğneli epilasyon veya lazer epilasyon uygulanabilir.
Doğum kontrol hapı tedavileri var olan kılları yok etmez. Ancak yeni kıl oluşumunu önler. Bu nedenle epilasyon yöntemleri bu kıllar için en iyi çözüm seçeneğidir.
Kıl Gelişimini Etkileyen Nedenler
Kıl gelişimi birçok dış etkenden etkilenmemektedir. Kıl kökü tahrip edilmedikçe kıl folikülü kıl üretimine devam eder. Kıl köklerine etki eden iğneli epilasyon (elektroliz) veye lazer epilasyon gibi yöntemler uygulandığında kök tahribatı gerçekleşir. Bu uygulamalar kalıcı kıl kaybına neden olmaktadır.
Seksüel kıllar genital bölge, alt karın, göğüs, meme, kutluk altı ve yüzde gözlenen kıllardır. Bu kıllar seks hormonlarına daha duyarlıdır.
Androjen hormonları kıl gelişiminin başlamasını uyarır. Kılı üreten hücrelerin sayıca artışına neden olur. Kılın çapını arttırır. Aynı zamanda kılın daha koyu olmasına neden olmaktadır.
Östrojen hormonu ise kıl gelişimini baskılar. Kılı üreten hücreleri sayıca azaltır. Kılın çapını ve rengini azaltır. Yani androjenlerin tam tersi etki söz konusudur.
Progesteron hormonunun kıl gelişimine etkisi çok azdır.
Gebelikte kıl gelişim ve dökülme periyotlarının tümü hızlanmaktadır.
İnsülün direnci durumlarında hem androjenler artmakta hemde insülün benzeri büyime faktörü adı verilen hormon artmaktadır. Bu iki hormonda tüylenmenin artmasına neden olmaktadır.
Tiroid hormomnlarının kıl geişimi üzerine etkisi söz konusudur.
Kıl gelişimi yaz aylarında daha fazla olmaktadır.
KIL GELİŞİMİNDE BİYOLOJİK SÜREÇ
İnsanda kıl gelişimi 8-10. gebelik haftasında başlar. 22. gebelik haftasında kılların oluşum süreci biter. Bu haftadan sonra kıl oluşmaz. Kılların oluşum sürecinde pilosebase ünite adı verilen kıl folikülü, sebase yani yağ bezleri, kıl kası bir bütün olarak oluşurlar. Bu ünite ilerde fonksiyonlarını beraberce görürler. Asıl kılı üreten merkez kıl köküdür. Kıl kökünde melanosit hücreleri kılın asıl rengini veren melanin üretirler. Melanin miktarı kılın rengini belirler.
Fetustaki kıllara lanugo ismi verilir. Bu kıllar renksiz, ince ve kolayca dökülebilen kıllardır.
Sanılanın aksine her iki cinste yani erkek ve kadında aynı sayıda kıl bulunmaktadır. Kıl sayısı ırklar arasında değişiklik gösterir. Beyaz ırkta kıl sayısı fazladır, Asya ırkında daha az ve kuzey Avrupa ırkında en az sayıda kıl bulunur.
Kılın gelişim şekli genetik olarak belirlenmiştir.
Kıl Gelişim Aşamaları
Kıllar aslında sürekli büyümezler. Dinlenme ve dökülme evreleri vardır.
Bu evreler;
- Anagen: büyüme evresi
- Katagen: hızlı gerileme dönemi
- Telogen: istirahat dönemi
Dinlenme dönemindeki kıllar kıl köküne hafif tutunmuş durumdadır. Alttan yeni kıl gelişimi başlar. Yeni kıl bu evredeki kılı yavaş yavaş yukarı doğru iter. Yukarı doğru ilerleyen eski kıl kökten tamamen ayrılır. Bu aşamadan sonra dökülür.
Kılın bulunduğu vücut bölgesine göre büyüme fazı farklı sürelerde gerçekleşir. Büyüme fazı örnek olarak saçlarda uzundur ve bu süre 2–5 yıl kadardır. Aynı alanda bulunan kıl folikülleride birbirinden farklı dönemlerde bulunur. Yani bir bölgede hem anagen, hem katagen ve hem de telogen safhasında kıl bulunur. Bu nedenle tüm kıllar aynı anda dökülmezler. Dökülmedikleri için o bölgede her zaman kıl gözlenir.
Testosteron Ölçümü
Plazma testosteron düzeyi kadınlarda 20–80 ng/dl seviyesindedir. Hirşutizmli kadınlarda bu seviye genelde yüksektir. Bu seviye total testosteron seviyesidir. Fakat bundan daha önemlisi serbest testosteron seviyesidir. Testesteron kanda proteinlere bağlıdır. Genelde %1 kadarı serbest haldedir. Serbest testosteron aktif testosterondur. Hirşutizmli yani aşırı tüylenme olan kadınlarda serbest testosteron seviyeleri artmıştır. Genelde bu oran %2 kadardır.
Östrojen hormonu testosteronu bağlayan protein miktarını arttırarak testosteronun serbest miktarını azaltır. İnsülin, androjenler, glikokortikoid hormonlar, kortizol ise östrojenin tersine bağlayıcı proteinleri azaltır ve kanda serbest testosteron artar.
Serbest testosteronun normal sınırları 0,3-0,8 pg/ml civarındadır.
Gebelikte de kanda testosteron total olarak artar. Gebeliğin ilk 3 ayında 100 ng/dl altında değerlere rastlanır. Daha sonra giderek artarak 500–800 ng/dl seviyelerine ulaşır. Fakat gebelikte artan östrojen hormonu testosteron bağlayıcı proteinleri artırarak serbest testosteron seviyesini normal seviyelerde tutar. Bu nedenle bebek ve anne bu yüksek seviyelerden etkilenmez. Fakat gebelikte nadiren tüylenme gözlenebilir. Gebelik sonrası genelde normale döner.
Epilasyon Lazer Epilasyon
Yazar: Op. Dr. Yakup Şensoy