Kısırlaştırma

Kısırlaştırma

Kısırlaştırma kadın ve erkekte farklı şekillerde yapılır. Gebeliği bundan sonraki dönemde kesin olarak istemeyen kişilerde tercih edilir.

kadın kısırlaştırma
kadın kısırlaştırma

Kadın kışırlaştırılması

Kadında tüpler rahim içinden geçerek gelen spermleri yumurtalıklara ulaştıran organlardır. Gebelik ürününün oluşumundan sonra yani yumurta ile sperm birleştikten sonra oluşan zigotu rahim içine taşırlar. Rahimin iki yanında iki küçük borucuk şeklindeki organlardır. Her kadında iki adet tüp vardır. Bir sol diğeri sağ yumurtaya uzanmaktadır. Tüpler ameliyatla bağlanabilmektedir. Bağlandığında spermin yumurta ile buluşması engellenir ve gebelik oluşumu imkânsız hale gelir.

Tüpler herhangi bir zamanda laparaskopik yöntemle kolayca bağlanabilir. Ayrıca sezeryan ameliyatı sırasında da istenirse bağlanabilir. Yasal olarak hem kadının hemde kocansın yetki vermesi gerekmektedir. Normal doğum yapmış kasınlarda ilk 3 gün içinde henüz rahim küçülmeden göbek hizasına uygulanan mimni laparatomi denilen küçük bir kesiden tüpler bağlanabilir.

Tüpler bağlandıktan bir zaman sonra tekrar gebelik istenirse tüplerin açılması söz konusu olabilir. Burada mikrocerrahi yöntemi kullanılır. Fakat başarı oranı %50–70 civarındadır. Bu nedenle tüp bağlama yöntemi bir daha çocuk istemeyenlerde yapılması daha uygundur.
Tüplerin bağlanması sanılanın aksine adet düzenini etkilemez. Tüplerin bağlanması yumurtalık kanserine karşıda önemli koruma sağlar.

Erkek kısırlaştırılması (vazektomi)

Erkekte kısırlaştırma kadındakinden farklı olarak lokal anestezi altında yapılabilir. Kadındaki kısırlaştırmaya göre daha kolay bir işlemdir. Ülkemiz erkekler tarafından pek tercih edilmemektedir. Cinsel fonksiyonlarda azalma yaratmaz. Kanser artışına dair bir bulguya rastlanmamıştır. İlk 3 yıl içinde %80 geriye döndürebilir.